KAYISININ SAĞLIĞA YARARLARI

 

Kayısı hazımsızlık, kabızlık, kulak kırmaları, ateş, deri hastalıkları, kanser ve anemi gibi hastalıkların tedavisine yardımcı olur. Kayısı yağı kasları ve yaraları tedavi etmek için yararlıdır. Kaysının özellikle bayanlar için cilde iyi geldiği bilinir. Bu yüzden dolayı bir çok kozmetik ürününde kullanılır. Bunlara ek olarak kayısı kalp sağlığının arttmasına, kolesterol seviyesinin düşmesine, görme bozukluklarının engellenmesine, kilo vermeye, solunuma, kemiklerin güçlenmesine ve vücudun elektroliz seviyesini denglemesine yardım eder.

Kayısı direk yaş olarak ya da kurutulup farklı şekillerde tüketilebilir. Ayrıca kayısı meyve sularının, reçellerin , pürelerin ve jelibonların yapılmasında kullanılır. Kayısı yağı kendi çekirdeğinden elde edilir ve bu yararlı yağ sağlık açısından önemli etkilere sahiptir.

Erikgillere yakın olan kayısı, bilimsel olarak Prunus armeniaca olarak bilinir. Kayısı ekimi ve yetiştirilmesi dünayada ne zaman başladığı tam olarak bilinmesede tarih boyunca doğada kendi yetiştiği ve yetiştirildiği görülmüştür.  Bilimsel ismi bilim adamlarının kayısının vatanı olarak düşündüğü Ermenistan(Armenia) dan türemiştir. Bunun yanı sıra kayısının Roma ve Yunan Medeniyetlerinde görüldüğü biliniyor ve bir çok uzman, kayısının ilk ekilmeye başladığı yer olarak M.Ö. 3000 yıllarında Hindistan olduğunu iddaa eder.

Kayısı, şeftali ve erik gibi sert çekirdekli bir meyvedir. Dış kabuğu ince ve içinde etli bir kısım vardır. Kayısının ortasında yenmeyen geniş bir çekirdek vardır, bu yüzden ilk olarak büyük bir ısırık alırken dikkatli olun! Bunlar genellikle sarı veya turuncu olup, bir tarafı hafif bir kırmızı renktedir. Kayısı çok farklı şekilde yenen bir meyvedir ve her kültürde farklı şekilde tüketilir. Kayısını tarih boyunca bu kadar popüler olmasının nedeni içinde barındırdığı vitaminler, besin maddeleri ve minarellerin verdiği yarardır.

KAYISININ BESİN DEĞERLERİ

Kayısının sağlık açısından faydalı olmasının nedeni içerdiği A, C, E, K vitaminlerini bol miktarda bulundurması, eser miktarda(% 5’den az diğer gerekli vitaminler) niasin bulundurması ayrıca potasyum, bakır manganez, magnezyum ve fosfor minarellerini de bulundurur. Bunların yanı sıra bir çok meyve gibi diyet lifi kaynağıdır.

 

KAYSININ SAĞLIĞA YARARLARI

Kayısını sağlık faydaları aşağıda gösterilmiştir:

Kabızlık:kayisi-apricot2

Kayısı lif bakımından zengin olduğundan dolayı bağırsak hareketlerini düzenler. Yumuşatıcı özelliğinden dolayı kabızlık çeken hastalara önerilir. Fiber dışkıyı toplamanın bir yokudur. Bu şekilde bağırsaklardan vücudun nihai atılımına kadar taşınması daha kolay hale gelir. Lif, gıdaları emmeye ve gıdayı daha kolay işlemek için parçalamaya yardımcı olan gastrik ve sindirim suları üretmeye yardımcı olur. Ayrıca lif, sindirim sisteminin peristaltik hareketini de etkinleştirir ve bu düz kas hareketleri, bağırsak hareketlerini düzenleyen şeydir.

Kemik Sağlığı:

Kayısılar, sağlıklı kemik büyümesi için gerekli olan minerallerin büyük bir miktarlarına sahiptir. Kalsiyum, fosfor, manganez, demir ve bakır kemik maddesinin oluşmasında belirli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, kayısı yiyerek kemiklerin sağlıklı bir şekilde büyümesini ve gelişmesini sağlayabilmesinin yanı sıra, osteoporoz da dahil olmak üzere yaşla ilgili çeşitli durumların önlenmesini sağlayabilirsiniz.

Kalp Sağlığı:

Kayısılar kalpten ateroskleroz, kalp krizi ve felç gibi çok çeşitli hastalıklardan korunmanın harika bir yoludur. Yüksek C vitamini miktarının yanı sıra potasyum ve diyet lifi, tümü kardiyovasküler sağlığa katkıda bulunur. D vitamini, serbest radikallerden kalbi korur, potasyum, kan damarlarının ve arterlerin gerginliğini gidermek suretiyle kan basıncını düşürürken, diyet lifi aşırı kolestrolü damarların ve arterlerin astarından sıyırırlar; böylece onları temizler ve kalpteki yük azalır. Kayısıların bu özellikleri hep birlikte kalp sağlığını arttırmak için idealdir.

Sıvı Düzeyleri ve Metabolizma:

Vücuttaki sıvı seviyeleri ağırlıklı olarak potasyum ve sodyuma bağlıdır. Kayısı içerisindeki yüksek miktarlarda potasyum, vücutta sıvı dengesinin korunması ve enerjinin doğru organlara ve kaslara düzgün bir şekilde dağıtılmasını sağlar. Bu esnada elektrolitlerin dengesini sağlıklı bir şekilde koruyarak, daha fazla enerjiye sahip olabilir, krampları azaltabilir ve kan ve kullanışlı enerjiyi vücudunuzdan ihtiyacınız olduğu gibi pompalamaya devam edebilirsiniz.

Kulak Ağrıları:

Kayısı yağı, kulak ağrıları için iyidir ancak kesinliği halen araştırılmaktadır. Etkilenen kulak kanalına birkaç damla damlatmak, hızlı bir iyileşme sürecine yol açtığı kanıtlanmıştır. Bilim adamları kayısının esansiyel yağının antioksidan maddelerle bir ilgisi olduğunu varsayıyor.

Ateşler:

Kayısı suyu sıklıkla ateşten muzdarip hastalara verilir, çünkü vücuda gerekli vitamin, mineral, kalori ve su sağlarken çeşitli sistem ve organları da zehirlerden arındırır. Bazı insanlar ayrıca ateşleri hafifletmek için buğulanmış kayısı kullanırlar. Bu şekilde kayısı, hasta olmadığınızda vücudun genel sıcaklık seviyesini de etkileyebilen yatıştırıcı, anti-inflamatuar bir maddedir. Ayrıca, artrit veya gut rahatsızlığı olan insanlarda için vücudun diğer bölgelerinde de iltihaplanmayı azaltabilir.

Deri Bozuklukları:kayisi-apricot

Kayısı yağı cilt bakımı için iyidir. Cilt tarafından çabuk emilir ve uygulandıktan sonra cildi yağlı tutmaz. Kayısılar sadece cildin pürüzsüz ve parlak görünüşünü korumak için kullanışlı değildir; aynı zamanda egzama, kaşıntı, uyuz ve diğer rahatsız edici bazı durumlar da dahil olmak üzere cilt hastalıklarının tedavisinde yardımcı olur. Bu, özellikle kayısı içerisindeki antioksidan bileşiklere bağlıdır. Yalnızca sağlıklı bir cilt ile uzun süre ilişkilendirilmiş ve büyük bir miktarda A vitamini (porsiyon başına günlük ihtiyacınızın% 60’ı) içermez aynı zamanda kayısı içindeki antioksidanlar cildi serbest radikallerin etkilerinden korur ve bu da ciltte bozulmalar ve erken yaşlanma belirtilerinin azalmasına fayda sağlar.

Anemi:

Demir ve bakırın varlığı nedeniyle kayısı, onları tüketirken hemoglobinin oluşumuna yardımcı olur. Bu özellik anemi tedavisinde yardımcı olur. Anemi temel olarak demir eksikliği olup, güçsüzlük, yorgunluk, hafif baş dönmesi, sindirim sorunları ve genel metabolik fonksiyonlara neden olabilir. Kırmızı kan hücresi olmadan, vücut kendiliğinden yeniden oksijenlenemez ve organ sistemleri arızalanmaya başlar. Demir ve bakır kırmızı kan hücresi oluşumunun önemli bir parçasıdır. Bu minerallerin her ikisi de kayısıda bulunur ve metabolizmayı artırmak ve vücudun düzgün çalışmasını sağlamak için mükemmel bir araçtır.

Kanser:

Kayısı tohumlarının kanser tedavisine yardımcı olduğuna inanılıyor. Kayısıların sahip olduğu karotenoidler ve diğer antioksidan bileşikler arasında serbest radikalleri tehdit edici şekilde bulunması şaşırtıcı değildir. Serbest radikaller, sağlıklı hücrelerin DNA’sını kanserli hücrelere dönüştürmesine neden olabilen, hücresel metabolizmanın tehlikeli yan ürünleridir. Antioksidanlar bu zararlı bileşikleri etkisiz hale getirir ve vücudun kanser, kalp rahatsızlığı, Alzheimer hastalığı ve yaşlanma gibi koşulları azaltır. Kayısı kanser riskini azaltmakla doğrudan bağlantılıdır.

Astım:

Ayrıca kayısı yağının doğada anti-astım olarak bilindiği, bu yağın astım hastalığının ve bununla bağlantılı semptomların tedavisinde yardımcı olduğuna inanılıyor. Uçucu yağları nedeniyle belli ekspektoran ve uyarıcı niteliklere sahiptir. Bunlardan biri akciğerler ve solunum sistemi üzerindeki baskıyı ve stresin hafifletilmesine yardımcı olur, böylece astım ataklarını başlamadan önce önler.

Birkaç Dikkat Gerekçesi:

Bazı kişilerin sahip olabileceği normal alerjiler dışında, kayısı yemenin doğal tehlikesi yoktur. Bununla birlikte, kayısının kuru meyveleri hakkında bazı endişeler vardır. Kurutulmuş gıdalarda sülfitler bulunur ve bu iyi bir şey değildir. Sülfitler astım üzerinde ciddi etkiler yapabilir ve astım ataklarını tetikleyebilir. Bu nedenle, astım ilacı olarak, kurutulmuş versiyonlardan ziyade taze kayısı kullanın. Bu uyarının ötesinde, kayısının keskin, tatlı tadını çıkarın ve yapabileceği her etkiyi kendiniz görün!

 

 

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir